31 Ekim 2015 Cumartesi

Marslı - The Martian


       İşten çıkmışım, yorgun argın saat 20.00 olmuş, ertesi gün yine erken kalkıp işe gideceğim. Buna rağmen, fragmanını izleyip içimdeki sinema aşkını dindirmek için gecenin köründe, her zamanki gibi bir ABD filmine gittim. Neden sinemaya Japon filmi veya Bolivud filmi gelmez anlamıyorum.
       Neyse filme gelelim; açıkcası beklentimin üzerindeydi. Saçma sapan bir ABD filmi bekliyordum. Ortanın üzeri bir bilim kurgu filmi çıktı.
       Gelelim filmin artı yönlerine; Mars'ta bitki yetiştirme fikri çok hoştu. Mars yüzeyini ve atmosferini dağları kumları çok iyi yansıtmışlar. Efekleri on numaraydı.
       Şimdi eksi yönleri; filmin bir sahnesinde bitki yerleştirilen yer patlıyor. Filmin kahramanı uzay muşambasıyla açılan yeri kapatıyor. Şunu biliyoruz ki Mars'ta gündüz +200 derece gece -200 derece olur. Soğuk veya sıcak muşambayı geçmez mi Ayrıca bu muşambayı filmin bir yerinde daha görüyoruz ama orayı söylemem sürpriz olsun.
       Ayrıca astronot serserinin önde gideni. Umursamaz ve küfürbaz benim bildiğim kadarıyla bunlar süper zeka insanlardan seçiliyor. Ama bizim varoş mahallesindeki en azılı serseri bile adamın yanında melek kalır.Eğer Mars'ta yalnız kalmışsanız stresten geberirdiniz. Bizim başrol oyuncusunun umurunda bile değil. Sanki evinde mübarek.
       Gelelim filmin konusuna; işte bir grup, Mars'a araştırmaya gidiyorlar dönerken bir tanesini Mars'ta öldüğünü sanıp bırakıyorlar. Orada yaşamaya çalışıyor. Gerisi ıvır zıvır işte.
        En azından farklı bir senaryo. Uzun zamandır böyle bir senaryoyla karşılaşmamıştık. Klon filmlerden sonra kendini öne çıkartmayı başardı. Konusu basit ve kaliteli bu yüzden beyniniz yorulmuyor.
        Yalnız bir haftam pert oldu bir daha gece filme gitmeyeceğim.