11 Nisan 2016 Pazartesi

Batman V Süperman: Adaletin Şafağı


                Sonunda sinemada kaliteli bir yapım izleyebildik. Diğer yapımların aksine içinde az da olsa düşünce barındıran yani düşünce savaşlarını yansıtan güzel filmlerden biriydi. 1977 den 1984 e kadarki Superman filmlerinde kendine has bir felsefesi olduğu su götürmez bir gerçekti. yani filmlerin ruhu vardı. Filmde o ruhu yakalamayı başarmışlar.
               Özellikle Batman karakterine dikkat etmenizi öneririm. Gerçekten o güçlü insanı ilk kez tam kapasiteli izleyebildim. Yani  dövüş sahneleri kuvveti tam olarak kahramanı yansıtmış.
                Superman karakteri ise o saf temiz halinden bir şey kaybetmemiş. Zaten onu kötü yapmak karaktere aykırıydı.
               Senaryoda kopukluk olmaması filmin kolayca akmasını sağlıyor. Yalnız Wonderwoman karakteri sanki zorla filme yama edilmiş. Filmin eksi yönü bence buydu.
                Bazı eksiklikler olsa da Senaryo ve oyunculuk bu açığı kapatıyor.
                Filmin başında konuyu anlamakta zorlanıyorsunuz süre ilerledikçe düğümler çözülüyor. Böyle olması güzeldi.
                Bir ekside Gotham ve Metropolis şehirleri aslına uygun yapılmamış. New York Şehrini biraz makyajlamışlar o kadar Biraz şehirlerin havası verilseydi film çizgi roman havasında olurdu.
                Ayrıca bazı sahneler çok hızlı geçiyor anlayamıyorsunuz.
                İzlenmeye değer kaliteli yapım olmuş. Ben Afleckin oyunculuğu gerçekten görülmeye değer.
               



             

8 Nisan 2016 Cuma

Star Wars: Episode IV - A New Hope (1977)

        Pikseller çıkmadan önce maket yapılarak vücuda getirilmiş uzay gemileri görülmeye değer. Belkide bundan dolayı film Amerika kültürel mirası olarak kabul edilmiştir.
        Darth Vader'in oğlu Luke babasının Sithlerin kara lordu olduğundan habersizdir. Amcasının ve Yengesinin yanında kalmaktadır. Birgün robot almaya çıkar. Ve edindiği R2D2 adlı robotun bir mesaj içerdiğini görür. Mesajın sayesinde Obi Van Kenobi'yi bulur. Ve film böyle ilerler.
         Bu film sinema tarihinde bir ilktir. Bilim kurgunun en güzel örneğidir. Zaten 11 milyon dolar bütçeyle çekilmesine rağmen 760 milyon dolar hasılat yapması bunun kanıtıdır. Bir gençlik bu filmle büyüdü. Telekinezi kavramını bu filmde tanıdık.
         Ve ilk olarak güç kavramı iyi ile kötünün sentezi bu filmde karşımıza çıktı. bundan dolayı çok tuttu. Sayısız filmi yapıldı.
         Filmi güzel yapan diğer bir ayrıntı uzay gemilerinin maket ustalarına yaptırılarak perdede dev gibi görünmesini sağlamaktı bundan dolayı orjinal bir film olmuş. Bilgisayarla yapılan filmlerin yapaylığı bu filmde yok. Tablo gibi karşınıza çıkıyor.
          Bu film ilk olarak Türkiye'de siyah  beyaz  tvlerde çıkmıştı. O zaman çocuktuk ne olduğunu anlayamamıştık. Zaman ilerledikçe orjinal konusuyla bilimkurgu sinemasında ilk sırada yer aldı.



6 Nisan 2016 Çarşamba

Star Wars: Episode III - Revenge of the Sith


         Bu filmde Anakin'in Darth Vader'e dönüşmesi anlatılıyor. Ayrıca 1977 de başlayan seriyle bağ kuruluyor.
         Obi Kenobi'nin "sen seçilmiş olandın!" demesi ilk filmde usta Yoda'nın sözünü kanıtlayarak filmde bütünlük sağlanıyor.
         Bu filmde sahnelerin hızlı geçmesi kafaları karıştırıyor. Efekt teknolojisinin ise  ne kadar ilerlediğini bize gösteriyor. Bu film serisi en iyi sinemada izlenir, çünkü olağanüstü ses ve görüntü teknolojisi kullanılıyor. Bunun için film atmosferini yakalamak adına sinemaya gitmekte fayda var. tabiki yeni çıkan serilere...
          "Yok etmeye çalıştığın şeye dönüştün!" Obi Van Kenobi'nin anakine söylediği tüm 6 seriyi en iyi özetleyen cümledir. Eğer tema arıyorsak filmin ana teması budur.
          Şunu da belirtmek isterim filmde kullanılan operayı çıkarırsanız Star Wars'ın tüm havası gider. Bundan da şunu anlıyoruz; müzik olmadan sinema olmaz. Ve her müzik her filme de uymaz bunu başaran bir yönetmenin uzun ömürlü olacağı kesindir.
          Film sizi efekt bombardımanına tutuyor. Bunun için  bazı yerlerde bilgisayar oyunu havası olsa da izlenmeye değer.
         Ayrıca geçmiş dönemde yapılan filmlerdeki güç olgusunun yapaylaştığını görüyoruz. Efektin gelmesiyle birlikte her şey teknolojik olmuş. İnsani kavramlar sanki biraz önemini kaybetmiş gibi...