21 Kasım 2016 Pazartesi

Matrix


        Bir kere müzikleriyle başlamam lazım çünkü tam benim tarzım. Metal müzik ve elektronik müzik kullanıp filme öyle güzel yedirmişler ki insanı bir çekecekse on çekiyor. Rammstein, Rob Zombie, Marilyn Manson ve dahası. Keanu Reeves'in rocker olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim ayrıca. Filme bakıldığında o gotik havanın, giyim tarzının, underground atmosferin, sert hatlara sahip genel yapısının, rock severlere hitap ettiği bir gerçektir. Bence bu zamana kadar yapılmış en iyi gotik bilim-kurgu filmi budur. Baş kahramanımız Thomas Anderson'un bilgisayar başında uyuyakalması ve gözünü açtığında kült replik olan "beyaz tavşanı takip et" yazısını görmesi, anlam verememesi. Sonrasında Trinity ve Morpheus ile tanışması ve Morpheus'un kırmızı hap mı yoksa mavi hap mı diye ona seçim yaptırması. Yaptığı seçim sayesinde Matrix'in özünü anlaması.  
       İlk filmde makinelerin dünyamızı ne hale getirdiğini, Zion'u ve Matrix'in hikayesine girişi görüyoruz. Ajan Smith'e değinmeden geçemeyeceğim, oldukça centilmen olan bu virüsün hayata bakışı "Başlangıcı olan her şeyin bir de sonu vardır."  ve esas virüsün insanlar olduğunu düşünür. Ajan Smith'in hem Matrix'e hem de makinelere düşman olması onun tek başına dünyaya ve Matrix'e sahip olma isteğinden ileri gelir. Kesinlikle tavsiye ediyorum.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder