5 Kasım 2015 Perşembe

Everest


          3d olarak gösterime giren Everest filmine en az bir dikey limit beklentisiyle gittim. Dikey limit üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen bir kaç 3d görüntü dışında bir şey olmaması beni hayal kırıklığına uğrattı. 3d olayı da daha çok para kazanma amacıyla yapılıyor heralde. Çünkü koskoca filmde iki üç sahne 3d kalan sürede bozuk olan görüntüyü, gözlük sayesinde 2d olarak izleyebiliyorsunuz. Bir de sizi 3d filme geldiniz diye bilinçaltınıza yerleştirmek için başlangıçta havada uçuşan arılar, börtüböcekler insanı heyecanlandırıyor, ama yemezler. Herhangi bir 3d filme giderseniz film bitince sayın kaç tane 3d görüntü olduğunu bana hak vereceksiniz. Teknolojinin bu kadar ilerlediği zamanımızda daha farklı bir şeyler beklemek hakkımız. Sinema biletleri ucuz değil ki her filme gidebilelim. Aslında filmin kalitesine göre film fiyatları değişmeli. 300-500 milyon dolarlık bütçeli filmlerle, salak komedi filmleri aynı fiyat olmamalı.
          Neyse filme geri dönersek; tamam bir dağ filminden ne beklenebilir ki? Dağa tırmanacaklar, orada illaki biraz sıkıntı olacak. Geri dönebilen dönecek dönemeyen ölecek. Zaten geri dönen döndü kalan ölenler diğer dağcılara rota oldu. -Everest'te dağcılar rotalarını orada ölmüş insanlardan buluyorlarmış.- diye bir ek bilgi de verelim.
          Her zamanki gibi bir grup maceraperest ama bunlar yaşlı olanlardan, ne yapalım ne edelim diye düşünürlerken, Everest'e tırmanalım diyorlar. Valla filmin ortasına kadar, yata yata çıkıyorlardı. ulan dedim içimden, böyleyse nenem de tırmanır. Belgesel havasında sıkıcı olmaktan kurtulamamış sıradan bir filmdi. gerçek bir hikayeden alınmış olabilir. Ama birşey kat be kardeşim. Tin tin gidiyor film... Ama fırtına sahnesi çok görkemliydi hakkını yiyemeyeceğim. O sahnede çok etkilendim, sadece o manzara için.
           Filmin ikinci yarısından sonra hareketleniyor. Başrol, grup lideri onlara o rehberlik ediyor. Filmin kadrosunda Jake Gyllenhaal'u görünce heralde iyi bir filmdir diye düşündüm. Ama yanıldım. Film izlensin diye Jake Glanhol'u da koymuşlar ama toplasan iki üç kere görülüyor. Yardımcı rolde bile değil, yoldan geçerken uğramış gibi. Sadece adı var azıcık da görüntüsü desek yeridir. Bi de o melül bakışları. Film boyunca da hep yatıyor. Yata yata para kazanmak bu olsa gerek.
          Neyse fırtına sahnesinde ortalık bayağı bi dağılıyor. Kaybolanlar mı dersin ölenler mi dersin... Merkezle iletişimleri kopuyor, her zaman ki gibi. Filmin konusu belli büyük beklenti içinde olmadan evde izlenebilir.
           Bizim grup lideri bir şekilde dağda mahsur kalıyor, sahneyi siz izleyin de görün detay vermeyeceğim. Sonra mahsur kaldığı yerde bi şekilde telsizle karısını bağlıyorlar, "tatlım yapabilirsin!" demese yapamayacak. En çok orası hoşuma gitti. sonrasını söylersem olmaz izleyin görün.
           Dip not:"Evet tatlım yapabilirsin." bu sizin içinde geçerli.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder