Yaşım baya ilerlemesine rağmen hala çizgi filmi severek izliyorum. Bence çizgi filmi çocuklara mal etmek saçmalığın dik alasıdır.
Geçen bu filme gittim. Hiç 18'i geçmiş biri çizgi filme gider mi? Gittim işte buna rağmen film büyüklere göreydi zaten sinemadaki çocuklar sıkıldı.
Film robot gibi yetiştirilen bir kızın mucit bir dedeyle karşılaşması sonucu geçirdiği değişimi anlatıyor. Ve bu değişim Küçük Prensin muazzam hikayesini ve kızla ikisinin kesişen hayatıını gösteriyor. İçimizde kaybettiğimiz saf duyguları, robotlaşan dünyadan nasıl çekip alabileceğimizi bize fark ettiriyor.
Küçük Prensin çizimleri mükemmeldi! Filmin bazı kısımları el çizimiydi bu olay eskiyi andırıyor. Uzun zamandır animasyonun bataklığından elle yapılmış bir şeyin çıkması beni derinden etkiledi çocukluğumu hatırladım.
Bu filme gündüz gittim bundan dolayı fazla yorulmadım. Size de tavsiyem filmlere gün ışığında gitmenizdir.
Dip not: Özellikle filmde dikkat etmenizi istediğim Küçük Prens'in ve ona arkadaşlık eden tilkinin ve bence tilkinin kuyruğunun etkileyici teknikle sinemaya aktarılmasıydı. Fransızların son zamanlarda atağa geçmeleri ve kaliteli işler çıkarmaları beni oldukça şaşırtıyor. Hollywood filmlerinin yerine dünya sinemasındaki bu gelişmeler sinemanın önünü açıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder